Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kitap Hırsızı Markus Zusak

Resim
Aslında okumayacaktım çünkü beni çok üzeceğini ağlatacağını biliyordum ama dayanamadım sonunda bir gün kitapçı da arkadaşımı beklemek için oyalanırken kitabı aldım. Yazlığına gelene kadar da okumadım çünkü kesintisiz bir şekilde kitaba odaklanmak istedim. İşe gidip gelirken bunu yapmam zordu ve kitabı bölük pörçük okuyunca etkisini kaybediyor bence.

Tatil

Resim
Tatil dediğinin uğruna şiirler yazılır çünkü o bütün kış beklediğin sevgili gibidir; gün sayılır kavuşmaya kadar, hayaller kurulur o buluşma ile ilgili, sabırsızlanır vakit yaklaştıkça zaman daha zor geçer, sürekli takvim işaretlenir, hazırlık yapılır kavuşunca da zaman çabucak geçer. Hiçbir şey anlamazsın tadı boğazında kalır daha son günü özlem başlar.
Resim

yazıyooor yazıyooor

Resim
Bu blogu açtığımda kendime bir sebep çok aradım. Niye açtım burayı? İstediğim için tamam ama niye istiyordum? Öncellikle yazı dilimin gelişmesini istiyordum. Sosyal medya bu kadar yürümüş giderken herkes bir yerlere bir şeyler yazıyor elbet. Bunları okurken yanlışları, kötü yazımları görüp görüp acaba ben nasıl yazıyorum ki dedim. Milleti beğenmiyorum ama ben çok mu iyiyim sanki. Ben de her yetenek gibi yazı yazmanın da pratikle gelişeceğine inandım ve yazmaya başladım. Blogun başında çok tereddüt ettim o ayrı : Ne yazsam? Nasıl yazsam? Konuşur gibi mi resmi mi?

Haftasonu Kullanım Kılavuzu

Resim
Pazar sabahının keyfini yatakta en miskininden çıkarmadıkça o pazara pazar demem ben. Cuma akşamı geldiğinde haftasonunu düşünüp mutlu olan bir bünyeyim ben. Cumartesine başlamanın ilk kuralı alarmsız, kimse uyandırmadan kendiliğinden uyanmak. Hatta uyanmaya bile bir süre direnip tekrar tekrar uyumak yatakta yorgana dolana dolana tembelliğin keyfini sürmek. Artık uyanmak şart olunca güzel kokulu bir yüz temizleyicisi ile yüzünü yıkayıp, mis gibi bir kahvaltı yapmak. Tabi yine en tembelinden, arkada çaydanlık fokur fokur kaynarken çayını yavaş yavaş içeceksin o krem peyniri özenle süreceksin ekmeğine, yediğin her şeyin tek tek tadını alacaksın. Gelsin ballar gitsin reçeller deyip diyeti de boşvereceksin.

bir ki üç bir ki üç

Resim
Allahım şu son bir kaç hafta geçsin o kadar rahatlayacağım ki kendimi kızgın kumlardan serin sulara atıyor gibi olacağım. Kitaplarıma dizilerime ve yürüyüşlerime yeniden kavuşmak için sabırsızlanıyorum.

06 Kahve Günleri

Resim
Ne olur biri üstümüze etkinlik atsın derken neyse ki imdadımıza Cer Modern'deki bu harika etkinlik yetişti. Genellikle 3. nesil kahvecilerin katıldığı bu etkinlik 16-17 Nisan'da günde 2'şer oturum olmak üzere gerçekleştirildi ve benim katılıdğım seansta katılım oldukça yoğundu. Kahve standlarının yanında ayrıca katılabileceğiniz 4 seminer ve 4 atölye de vardı. Seminerlerin hepsine katılma şansınız oluyor ancak atölyelerden sadece birine katılabiliyorsunuz. Her kahve standında küçük ya da büyük bardaklarda kahve ikramlarında bulundular. Çalışan sayısı fazla olan standlar demleme teknikleri, kahve çekirdekleri ve kendi kahve dükkanları hakkında bilgi verdiler. Ayrıca latte sanatı ile bir çok güzel şekil yaptılar. Bazı standlarda 06kahve günlerine özel bardak altlıkları ve kitap aralıkları bulup hemen topladım:D.

Çamaşırhane Tiyatro Oyunu

Oyunun prömiyerini izleyeli neredeyse bir ay olmasına rağmen ben ancak bloga yazabilyorum. Ben gene beğendim oyunu, zaten limitim o kadar düştü ki bazı oyunlarla, aşağı yukarı beğeniyorum izlediklerimi. Çamaşırhane 1. Dünya Savaşı öncesi Fransa'da adı üstünde bir çamaşırhanede geçmektedir. Hayatlarını çamaşır yıkarak kazanan her tipten kadının bulunduğu bir yerdir burası. Oyuncuların diyologlarından o dönem yaşanan sıkıntıları, bir kadının kadın olarak yaşadığı sıkıntıları, genç kızların kurduğu hayalleri, genç kızken kurduğu hayaller yıkılınca depresyona girmiş kadınların hüznünü, kardeşlerinin sıkıntı çekmeden büyümesi için hayatını çamaşırhane harcayan kızın hikayesi gibi birçok hikaye güzel bir şekilde sahnede anlatılmaktadır. Ben en çok sağır ve dilsiz kızın oyunculuğunu sevdim. O kadar saf ve masum bir karakterdi ki bayıldım. Etrafında olan biteni anlamıyor, diğer kadınları izleyip taklit ederek olaya dahil olmaya çalışıyor, ilgi görmeyince küsüyor, Belki küçük bir roldü

Hayat Böyle Bir Şey - Nafer Ermiş

"Sonuç olarak son sözü hayat söyler. Benim hayatımda bu hep böyle oldu. Biraz da bu yüzden tweetlerin yanında size önce eski bir hikayeyi anlatmak istedim, çok eski bir hikayeyi. Bütün ayrıntılarıyla gerçek bir hikaye. Yaşadığım diyemeyeceğim ancak maruz kalmış olabileceğim bir hikaye... Çünkü bunların hiçbiri benim girişimimle olmadı, ben yapmadım. Çünkü hayatı biz yapmayız , ona maruz kalırız. Hayat böyle bir şey..." kitap tanıtımından. Bazı kitaplar bir şeyler öğretir, bazıları heyecanlandırır, bazıları ağlatır. Bu kitap beni dinlendirdi. Eski bir hikaye anlattı ne güzel ne kötü ne heyecanlı ne acıklı. Hayattan herhangi bir hikaye anlattı. Zamanında Twitter'da İmge'nin editörüymüş diye takibe almıştım yazarı bir süre sonra herkese önerir olmuştum çünkü tweetleri eğlenceliydi, aşkla ilgili güzel gözlemleri vardı. Sonra Twitter'ı kapatınca unutup gitmişim . Geçen  kitapçıda kitabını görünce aldım. Bir iki kötü yorum okuyunca sevmem sandım ama çok severek ok

Eleanor & Park -Rainbow Rowel

Resim
Kitap hangoverı diye birşey gerçekten var mahvetti bu kitap beni ağlamam dursun kafam dağılsın diye saçma sapan şeyler izledim böyle konuşuyorum ama yanlış anlamayın kitap çok güzeldi ama ne anlatıyor derseniz ben gene anlatmak taraftarı değilim çünkü olay kitabı değil bu duygu kitabı size ilk aşkın duygularını tekrar hissettiriyor hele siz de ilk aşkınızı ondan ayrılırsam mahvaolurum o benim herşeyim şeklinde damardan yaşadıysanız hele :D merak etmeyin kitap damar değil ama gerçekten duygu yüklü aynı zamanda komik eğlenceli hüzünlü. hala etkisindeyim kitabın sanki ben yaşadım tüm o olanları okuyun güzel elinizden bırakamayacağınız bir kitap arıyorsanız mutlaka okuyun.